Yeryüzü şiddetli bir sarsıntıyla sarsıldığında ağırlıklarını ortaya çıkarır.(Zilzal:1-2) Bireysel ve toplumsal olarak insanlar ciddi sarsıntılar geçirir. Sarsıntılar merhalelerine ve şiddetine göre farklı isimler alır. Fakat hepsinin ortak özelliği insanın ağırlığını ve potansiyelini ortaya çıkarmaya yaramasıdır.

Sarsıntılar genel olarak şu isimleri alır:

-Recfe

-Redif

-Zelzele

Recfe, titreme manasındadır. Sarsıntılar önce titreme şeklinde başlar. İnsan, soğuktan, heyecandan ve korkudan titrer. Aslında titreme vücudun ısı kaybetmesinden kaynaklanır. Isı hem hareket hem de ışık ortaya çıkarır. Ciddi ve ani ısı kaybı vücudun titreme şeklinde bir reaksiyon ortaya koymasına yol açar.

Baskılar, sıkıntılar insanın hamiyetini yok etmeye yöneliktir. İnsanın istikrarlı bir hal ve tavır içinde olması için vücudunun dengeli bir ısı rejimine sahip olması gerekir.  Hamiyet seviyesi düşünce vücut bunu telafi etmek için titremeye ve sarsılmaya başlar.

Zalimler; mazlum ve mustazafların hamiyetini almak için onlara baskı uygular. Kendilerince onları titretecek tedbirler alır. Fakat zalimlerin gözden kaçırdıkları önemli bir husus vardır. İnsan titredikçe silkelenir. Sarsıldıkça varlığını ortaya çıkarmaya başlar.

Bu sarsıntının aynı şekilde devam edip tekrarlanması halinde buna “redif” denilir. Aynı zamanda şiirde kafiyeden sonra tekrarlanan, aynı harflerden oluşan kelime veya eklere de “redif” denilir. Demek ki sarsıntının aynı şekilde tekrarlanması şiirdeki redif gibi bir ahenk oluşturarak insanların zihninde bir algı oluşturmaya başlar. “O gün deprem(recfe) sarsar, onu ikinci bir sarsıntı(redif) izler.”(Naziat: 6-7)

Sarsıntının daha şiddetli olması durumuna ise “zelzele” adı verilir. Yeryüzü şiddetli bir sarsıntıyla sarsıldığında ağırlıklarını ortaya çıkarır(Zilzal:1-2). Burada yeryüzünün ağırlıkları, onun fazlalıkları, potansiyel sıkleti ve zenginlik kaynaklarıdır. Bunlar normalde yerin bağrında saklı vaziyettedir. Ortaya çıkmak için uygun zaman ve zemini beklerler. Orada korunmuş bir halde beklerler. Yeryüzünün ciddi sarsıntılara maruz kalması bunların ortaya çıkmasına sebep olur. Ayette geçen “ağırlıklar-sıklet” potansiyel güç ve enerjiyi ifade etmektedir. Buna göre yer şiddetli bir sarsıntıya maruz kaldığında ortaya ani ve umulmadık bir enerji çıkar.

Zelzele, sarsıntı sadece maddi boyutta meydana gelmez. Birey olarak insanın ve toplumun da sarsılması şiddetli bir sarsıntıya maruz kalması söz konusu olabilir. Nitekim “… o vakit gözler kaymış, yürekler gırtlaklara dayanmıştı. Siz Allah’a türlü türlü zanlarda bulunuyordunuz. İşte burada müminler imtihan edilmiş ve şiddetli bir sarsıntı ile sarsılmışlardı.”(Ahzab:11-12) ayetleri bunu ifade etmektedir. Burada insan bünyesinde şiddetli sarsıntıya sebep olan baskıya dikkat çekilmektedir. Aşağıdan yukarıya yukarıdan aşağıya olan bu baskı şiddetli bir zelzeleye sebep olmuştu. Fakat bu zelzelenin artçı şoku sadece bir zelleden yani küçük bir tereddütten ibaret olmuştu. Sonra o büyük sıklet ortaya çıkmıştı.

Allah (c.c) “…şüphesiz o saatin sarsıntısı çok büyük bir şeydir.”(Hac:1) buyurur. “saatin sarsıntısı” özel olarak sadece kıyamete taalluk etmez. Aksine bu, vakti saati gelen her şeye, sonu gelen veya yeni bir başlangıç yapan her türlü duruma taalluk eder. Buradan da anlaşılacağı üzere sonu gelmenin veya yeniden başlangıç yapmanın mutlaka bir saati dolayısıyla bir sarsıntısı vardır.

Bugün Ümmetin sarsıntıya maruz kalması Mısır’da Müslümanlara verilen idam fermanları bunun bir delilidir. Bu, bir “saat sarsıntısıdır.” Birileri için sonun, birileri için de başlangıç saatinin sarsıntılarıdır bunlar. Kıyamet saati birileri için son anlamına gelirken birileri için yeniden ayağa kalkma ve dirilme anlamına geliyor. Kimisi için bu, “eşref saatinin” kimisi için de “esfel saatinin” habercisidir. Dikkat etmek lazım, kim şuan ayaktaysa devir onun devriyse onlar için bu, sona işaret eden saatin sarsıntısıdır. Kim ayağa kalkmaya, yeni bir başlangıç yapmaya muhtaçsa bu, onlar için yeni bir başlangıcı, yeniden ayağa kalkmayı ifade eden saatin sarsıntısıdır. Enerjisi boşalan da yeniden ruh kazanan da sarsılır. Bugün Müslümanlar için bu sondaki geçerlidir.

Kısacası, sarsıntılar potansiyel sıkleti ortaya çıkararak Müslümanların Eşref Saatini haber vermektedir.

Ümmetin sıkletinin ortaya çıkması böylece Müslümanların eşref saatinin gelmesi için çalışan Müslümanlara selam olsun.