Bitlis’te, 1388’inci yıl dönümü dolayısıyla "Mekke’nin Fethi" konulu bir program düzenlendi. Bitlis Kültür Merkezinde düzenlenen programa konuşmacı olarak Bitlis Eren Üniversitesi(BEÜ) İslami İlimler Fakültesinden Prof. Dr. İsa Yüceer katıldı. Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program, sinevizyon gösterimi,  ilahi ve ney dinletisiyle devam etti.

Programın açılış konuşmasını yapan Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Bitlis Şube Başkanı Gökhan Evren, yılbaşı kutlamalarını, bu ülkenin emperyalistler tarafından sömürülmesine hizmet eden araçlardan biri olarak gördüklerini hatırlatarak, "Alkol bağımlısı haline getirilen bir nesil, sağlıklı düşünme ve karşı direnme gücünü kaybediyor. Aynı şekilde devlet eliyle oynatılan şans oyunlarının, toplumda telafisi mümkün olmayan bir yozlaşmaya yol açtığını görüyoruz. Anadolu Gençlik Derneği mensupları olarak, bu coğrafyanın harcının İslam olduğuna, bu toprakları bize yurt yapan anlayışın fetih ruhu olduğuna inanıyoruz. Yoğun kar yağışı ve fırtınalı havaya rağmen katılmanızdan dolayı size teşekkür ediyorum." dedi.

"Âlem arayış içerisindedir, aranan İslam’dır"

Programda bir konuşma yapan Prof. Dr. İsa Yüceer, ümmetin tek çaresinin Peygamberi rehber olarak kabul edip, vahyin ışığında hareket etmesi olduğunu belirtti.

Yüceer, "Âlem arayış içerisindedir. Aranan İslam’dır. Nasıl ki Hazreti İbrahim'in bırakmış olduğu tevhid inancı, bir müddet sonra şirke dönüşmüş. Şirk sistemi her şeyiyle yerleştikten sonra, Hazreti Peygamber’e nasip olan Mekke fethi ile insanlık tekrar tevhide dönmüştür. İnsanlar arzularının, hevesinin, nefsin ve isteklerinin peşindedir. Yapacağımız bir şey dinin çığlığını duymamızdır. Gençlerin çığlığını duymamızdır." dedi.

"Çok ileri düzeyde bir ahlaki çöküntü vardır"

İnsanların manevi bir çöküntü içinde olduklarına dikkat çeken Yüceer, şunları söyledi:

"Çok ileri düzeyde bir ahlaki çöküntü vardır. Bu konuda şu an içimiz kan ağlamaktadır. Manevi bir boşluk vardır. Bu boşluk kabul edilemez durumdadır. Bu boşluğun giderilmesi gerekmektedir. Ruhi boşluk vardır. Varlık ve kâinat boşluk kabul etmez. Bu boşluğun mutlaka giderilmesi gerekmektedir. İnsanı nefsinin arzularından, şeytanlaşmış insanların şerrinden, kötülerin şerrinden, kurtulma mücadelesi vermemiz gerekmektedir. Bir sürü asılsız iddialar ortaya çıkmaktadır. Eskiden Mekke'de gaybı bildiğini söyleyen yalancılar vardı. Asılsız iddialar peşinde insanlar vardı. Şimdi de gün geçmiyor ki Vatikan, İslam'ın aleyhine ya bir film ya bir çizgi film ya bir fetva ya bir karikatür ya bir kitap ya bir şey yayınlamasın. Buna karşı Müslümanların tek bir çaresi vardır. O da bilinçlenmek, şuurlanmak ve farkındalık kazanmaktır. Vahyin çizgisine tekrar dönmektir. İnsanlık hevesinin, arzusunun ve nefsinin peşinde gitmektedir. Buna karşı müminler uyanacaktır. Gafletten kurtulacaktır. Gaflet içerisinde yaşama hakkımız yoktur."

"Önce gönüller fethedilecektir, ruhlar fethedilecektir"

Toplumun hüsrana doğru gittiği tehlikesine dikkat çeken Yüceer, buna karşı müminlerin İslam’ın getirmiş olduğu vahyin ve tevhidin çizgisine yeniden dönüş sağlamaları gerektiğini ifade etti.

Öncelikle gönüllerin fethedilmesi gerektiğinin altını çizen Yüceer, "Hazreti Peygamber (Sallallahu Aleyhi Vesselem) nasıl ki Mekke halkı ve bütün âlemi şirkten kurtardı ve tevhidi hâkim kıldıysa, insanlık tekrar fethe muhtaçtır. Önce gönüller fethedilecektir, ruhlar fethedilecektir. Bunu da müminler yapacaktır, Müslümanlar yapacaktır. Müslümanlar kendilerini yetiştirecekler, birikim sahibi olacaklar. Okumayan bir ümmet vardır şu anda. Okumayan ümmetten hayır gelmez. Bu kadar kelime içerisinde Allah’u Teâlâ indirdiği kitabında ‘oku’ kelimesi ile başlamıştır." diye konuştu.

Anadolu Gençlik Derneği tarafından düzenlenen programa HÜDA PAR Bitlis İl Başkanı Celal Gül,  Saadet Partisi İl Başkanı Abdüsamet Dalğa, Diyanet-Sen Bitlis Şube Başkanı Behzat Durak, İlim Yayma Cemiyeti Şube Başkanı Mustafa Cengiz, Beşminare Akademi Düşünce Topluluğu Başkanı Serdar Dürer ve vatandaşlar katıldı.

İLKHA