Toplumun ahlaki yapısını bozmaya çalışanlar edebiyat ve sanat kılıfını kullanıyor

Toplumun ahlaki yapısını bozmaya çalışanlar edebiyat ve sanat kılıfını kullanıyor

Sübyancılığı meşrulaştıran sözde yazara tepki gösteren STK ve Siyasi Parti temsilcileri, toplumun ahlaki yapısını bozmaya çalışanlar edebiyat ve sanat kılıfını kullandığına dikkat çektiler.

Pedofiliyi meşrulaştıran Zümrüt Apartmanı adlı kitabın yazarı Abdullah Şevki'ye tepkiler gelmeye devam ediyor.

HÜDA PAR Siirt İl Başkanı Abdulhakim Tekin ve Siirt'te faaliyet gösteren STK temsilcileri, Sübyancılığı meşrulaştırılmaya çalışılmasının kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, her kesimin bu tür sapkınlıklara karşı çıkması ve sesini yükseltmesi gereğini belirttiler.

Sübyancılığı meşrulaştıran ve Zümrüt Apartmanı adlı kitabının bir kısmında geçen pedofili öykü nedeniyle sosyal medya üzerinden tepki gösteren vatandaşlara teşekkür eden Mustazaflar Cemiyeti Siirt Şube Başkanı Orhan Ay, toplumun ahlaki yapısının bozmaya çalışıldığını söyledi.

Art niyetli insanların toplumun ahlaki yapısını değiştirmek için çaba sarf ettiklerine dikkat çeken Ay, toplumun gelenek ve görenekleri ile uyuşmayan, insanların nesli bozmak için bilinçli bir şekilde ne kadar çaba harcadıklarına şahit olduklarını ifade etti.  

Ay, "Şu anda gündemde olan Abdullah Şevki’nin yazarı olduğu Zümrüt Apartmanı adlı kitabı maalesef bizleri derinden üzmüştür. Toplumun ahlaki yapısı, gelenek ve göreneklerine uymayan ifadelerin geçmesi bizleri hayli düşündürüyor. Bizler toplumu düşünen kesimler olarak böylesi art niyetli yayınlar yapan insanlara karşı tepkimizi yüksek perdeden göstermemiz gerekiyor. Özellikle sosyal medya ve haber kanallarında tepkilerini gösteren değerli halkımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz. Demek ki toplumumuzdaki bu hassasiyetler ön plandadır. Yazılan kitapta Çocuk istismarı (Pedofoli) denilecek akla, hayale sığmayacak çok iğrenç ve korkunç hiç yazılmayacak ifadelerin kullanıldığını görüyoruz." diye konuştu.

"Kitabın yayınlanmasına izin veren devlet görevlilerine ceza verilmeli"

İslam toplumlarının bu art niyetli insanlara karşı çok uyanık olması ve haklarını savunması gerektiğini dile getiren Ay, "Özellikle toplumun, ailenin ahlak yapısını, gelenek ve göreneklerini bozan bu tür kişilerle ciddi manada mücadele etmesi kaçınılmazdır. Yazarın gözaltına alınıp tutuklanması iyi bir gelişmedir ve umarın diğere art niyetli yazarlara da bir ders olur da bir daha böylesi kitaplar yazmazlar ancak işin ilginç tarafı 2012 yılında yayınlamış bu kitap şimdiye kadar neden gündem olmadı, bu kitabın yayınlanma esnasında inceleyen görevliler neden yayınlanmasına izin verdiler? Bunun soruşturulması gerekiyor. Bu kitabın yayın evinden yazarına ve bu kitabın yayınlanmasına izin veren devlet görevlileri kimse bunlara ceza verilmesini talep ediyoruz. Bu şekilde kimse böyle kitap yazmaya cüret etmesin." ifadelerini kullandı.

"Kötülüğü teşhir etmek saf zihinleri bulandırır"

Piyasada edebiyat adı altında bulunan popüler kitaplara baktığımızda bir kısmında müstehcen ifadelerin yer aldığını hatta ensest ilişkilere varan yazıların olduğunun görülebildiğine dikkat çeken Ay, "Bu durumdan sorumlu olan birim kimse ciddi bir araştırma yapılıp bu tür kitapların derhâl toplatılması gerekiyor. Şuna da inanıyoruz ki kötülüğü teşhir etmek saf zihinleri bulandırır ve özellikle gençler üzerinde derin etkiler bırakır. Mümkün mertebe kötülüğün reklamı yapılmaması lazım sosyal medyada ki tepkileri doğru ve olumlu karşılıyoruz ama diğer bir taraftan sosyal medya, bu kitabın gündem olmasına, tanınmasına ve hatta meşhur olmasına sebep oldu. Bizim en çok yakındığımız kısım müstehcen ifadelerin(Pedofoli) yazılarının olduğu sayfanın sosyal medyada görüntülenmesidir. Aslında bu yazıların görüntülenmesine de izin verilmesi gerekiyordu. Çünkü bu şekilde temiz zihinler bulanır ve kötülük topluma sirayet eder." ifadelerini kullandı.

"Toplumun ahlaki yapısını bozmaya çalışanlar edebiyat ve sanat kılıfını kullanıyorlar"

2013 yılında yayınlanan ve sosyal medyada oldukça tepki toplayan cinsel istismar içerikli bir kitaba toplumun haklı bir tepki gösterdiğini ifade eden HÜDA PAR Siirt İl Başkanı Abdulhakim Tekin, Birilerinin ısrarla toplumun ahlaki yapısını bozmaya çalıştığını ve bunu yaparken de sanat kılıfı altında yapıldığına dikkat çekti.

Birileri toplumun ahlaki yapısını bozmaya çalışırken açıktan değil de bazı kılıf ve maskelerin arkasına saklanarak bu tür faaliyetleri yürüttüklerini dile getiren Tekin, "Bunu yaparken kimisi edebiyat, sanat, siyaset adı altında bu toplumun faydasına olmayacak ve hatta zararına olacak fiilleri işlemektedirler. Bu bizler için iyi olmadığı gibi bu tür çalışmalara karşı çıkmamız gerekiyor. Toplumu inşa etme gibi derdi olanların bu tür ahlaksızlıklara karşı çıkması lazım." dedi.

"Kim bu topluma hitap etmek istiyorsa toplumun inancıyla barışık olmak zorundadır"

Edebiyat, sanat, siyaset ve hiçbir alan topluma zıt olma gibi bir zorunlulukta değildir." diyen Tekin, "Bunlar toplumun yapısı ve dokusuyla uyuşulabilir olabilirken ısrarla birileri art niyetle yapmak istedikleri kötülükleri bu alanların kılıfıyla yapmak istemeleri ne edebiyat ile nede sanatla örtüşür. Bizler bu ahlaksızlara karşı çıkıyor ve doğru görmüyoruz. Bizim inanç, örf ve adetlerimizde ağaç yaşken eğrilir anlayışı ile çocuklara güzel bir örneklik teşkil etmek gibi büyüklerin bir mecburiyeti vardır. Büyükler olarak çocuklara sözlerimiz, yazdıklarımız, çizdiklerimizle, oturup kalkmamızla örnek olmamız gerekirken kalkıp onların önüne böylesi profillerin örnek gösterilmesi utanç vericidir, anlaşılabilir bir tarafı yoktur. Birileri ısrarla bu toplumun dokusuyla uyuşmayan bazı kahramanların dikte edilmesini kabul etmiyoruz. Kim bu topluma hitap etmek istiyorsa toplumun inancı, örfü ve âdeti, dokusuyla barışık olmak zorundadır." dedi.

"İnsanları kötülüğe özendirici yayınların yapılmaması gerekiyor"

Son günlerde maalesef cinsel istismarla ilgili üzücü haberler duymaya başladıklarını ifade eden ÖĞ-Der Siirt Şube Başkanı Murat Kalkan, vatandaşların, ahlaksız ve toplumu bozan bu tür dizi ve haberlerle karşılaştıklarında şikâyet etmeleri, yürüyüş yapmaları veya protesto ederek tepkilerini dile getirmeleri gerektiğine dikkat çekti.

"Burada toplumun her kesimine özellikle medya kuruluşlarına büyük görevler düşüyor." diyen Kalkan "Toplumun faydasını gözeterek yayınladıkları dizilere, yazdıkları yazılara, fotoğraf ve görsellere dikkat etmeleri gerekiyor. İnsanları kötülüğe özendirici yayınların yapılmaması gerekiyor ve vatandaşlara da bu noktada büyük bir iş düşüyor." ifadelerini kullandı.

"İyi ve ahlaklı bir neslin yetişmesi için dikkatli olmalıyız"

 "Ailenin çöküşü demek toplumun çöküşü demektir." diyen Kalkan, "Toplum çöktüğünde ise devlet diye bir şeyden söz edemeyiz. Kendi çocuklarımızın geleceği, inşası ve iyi ahlaklı bir neslin yetişmesi için dikkatli olmalıyız. Kesinlikle bu tür yayınlara müsaade edilmemesi gerekiyor. Burada RTÜK’e Millet Vekillerine, STK’lara büyük bir görev düşüyor. Her kes kendi üzerine düşen vazifeyi yerine getirir ise bu tür üzücü haberleri bir daha duymayacağız. Çocuklar masumdur ve çocuklarımızın şu anda kalpları tertemizdir. Dolayısı ile medya aracılığı ile çocukların zihinlerine ne konursa onu alacaktır ve şu an telaffuz bile etmekten itina ediyorum, televizyonda yayınlanan kötü dizelerin, videoların izlenmesi çocuklar için zehirden başka bir şey değildir. Bizim çocuklarımız bu şekilde zehirlendiğinde geleceği kime emanet edeceğiz." diye konuştu.

Siyasi Parti ve STK temsilcileri, sübyancılığı meşrulaştıran sözde yazar ve yayın evi sahibinin serbest bırakılmasını şiddetle kınadı.

İLKHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.