Uyuşturucu toplumun beka sorunudur
Toplumsal bir sorun olarak çözüm bekleyen ve gün geçtikçe yaygınlaşan madde kullanımı, toplumun beka sorunu haline gelmiş durumda.
Günümüzde toplumsal bir sorun olarak çözüm bekleyen uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımının gençler arasında yaygınlaştığına ve bu tehlikenin çocukları da tehdit ettiğine dikkat çeken Türkiye Yazarlar Birliği Gaziantep Koordinatörü Hamza Mercanoğlu, uyuşturucunun toplumun beka sorunu olduğunu söyledi.
Türkiye'de giderek artış gösteren madde bağımlılığı toplumu tehdit etmeye devam ediyor. Toplumda giderek yaygınlaşan madde kullanımının ilkokul çağındaki çocuklara kadar inmesi, tehlikenin geldiği boyutları da gözler önüne seriyor. Özellikle uyuşturucu ve uyarıcı madde fiyatlarının düşük olması ve kolay erişilebilmesi, uyuşturucu kullanım yaşının orta öğrenim çağlarına inmesine en büyük etkenlerden sayılıyor.
Uyuşturucu tacirleri, manevi boşluk içindeki gençleri hedef alıyor. Uyuşturucu illetinin tuzağına düşen gençler, kötü arkadaş çevresiyle de bu bataklığa her geçen gün daha fazla saplanıyor. Türkiye Yazarlar Birliği Gaziantep Koordinatörü Hamza Mercanoğlu, Türkiye’nin en büyük sorunlarından birisi olan bu sorun ile topyekûn mücadele edilmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye'de ve dünyada her geçen gün artan uyuşturucu sorununun herkesin ortak meselesi olduğuna dikkat çeken Mercanoğlu, bu konuda herkesin kendi üzerine düşen görevi yerine getirmesi çağrısında bulundu.
Uyuşturucu tehlikesinin toplumun her tarafına sirayet ettiğine dikkat çeken Mercanoğlu, “Uyuşturucu meselesi bundan 30 yıl önce baktığımızda sadece parası olanların, ünlülerin ya da imkânı olanların kullandığı bir maddeydi. Özellikle bazı uyuşturucu maddeler sadece zenginler tarafından kullanılabilen bir madde olduğu için, dar bir alanda kendisine kullanım alanı bulabiliyordu. Dolayısıyla bu küçük bir mesele gibi görünüyordu. Ama günümüzde, uyuşturucunun gerek teknolojik imkânların gelişmesi ile gerekse bir takım alternatif ve ucuz üretilen uyuşturucular vasıtasıyla umuma yaygınlaştığını görüyoruz.” dedi.
“Uyuşturucu satışının ve kullanımının önüne bir türlü geçilemiyor”
Uyuşturucu kullanımının küçük yaşlara kadar düştüğüne dikkat çeken Mercanoğlu, “Özellikle küçük çocukların, ilkokul çağındaki çocukların uyuşturucu kullandığını biliyoruz. Bunlar emniyet kayıtları ve istatistiklerde var. Lise önlerinde, parklarda, kısaca şu anda uyuşturucuya erişmek o kadar kolay ki, eğer cebinizde 10 TL var ise herhangi bir uyuşturucu temin edebiliyorsunuz. Piyasada yer alan çok çeşitli uyuşturucular var. Devlet maalesef bir türlü uyuşturucu satışının ve kullanımının önüne geçemiyor. Neden geçemiyor? Bunun sebep ve sonuçlarını irdelemek lazım. Birincisi uyuşturucu sadece devletin meselesi değildir. Toplum olarak gerek uyuşturucu kullanımı ve gerekse uyuşturucu satışı meselesini tamamen devlete haiz bir mesele gibi görüp devletin üzerine yıkarsak burada hata etmiş oluruz. Çünkü devlet her insanın başına bir polis tayin edemez. Herkesi 24 saat gözetleyemez.” ifadelerini kullandı.
“Uyuşturucu sorunu hepimizin ortak meselesidir”
Mercanoğlu, “Burada ailelere düşen çok ciddi sorumluluklar var. Kanaat önderlerine, özellikle yerel yönetimler ve benzeri sosyal yapılanmalara çok ciddi görevler düşmektedir. Bunun yanı sıra sivil toplum kuruluşlarının da yapacağı ve üzerine düşen görevler var. Hâlbuki her alanda bir sivil toplum kuruluşumuz var. Ama ülkenin en büyük meselesi ‘beka sorunu’ dediğimiz uyuşturucu meselesi hakkında bir tane sivil toplum kuruluşunun sadece bu alanda çalışma yaptığını bilmiyorum, bunun olması gerekir.” diye konuştu.
Uyuşturucu meselesinin ciddi bir mesele olduğunun altını çizen Mercanoğlu, “Kendi yakınlarımızdan dahi uyuşturucu kullananlar var, her gün onlarcasını da görüyoruz. Gencecik çocuklar uyuşturucu kullanıyor. Özellikle kötü maddelerden yapılmış uyuşturucu maddeleri kullananlar adeta yerlerde sürünüyor. Hâlbuki bu insanların her birisi bir hayattır ve bir dünyadır. Bu çocuklar bir anne babanın evladıdır, kimisinin kardeşidir ve hatta bunların içerisinde evli olanlar bile var. Evli ve çocuk sahibi olduğu halde maalesef bu illete bulaşmış. Ailesini terk etmek zorunda kalmış, çocuklarına bakmıyor. Buna benzer problemler ortaya çıkıyor. Birçok örneklendirme var ve birçok dramatik yansımaları var.” şeklinde konuştu.
“Devletin uyuşturucu ile ilgili çok ciddi tedbirler alması lazım”
Devletin uyuşturucu ile ilgili daha etkin mücadele etmesi gerektiğini belirten Mercanoğlu, şunları dile getirdi:
“Devletin bu noktada özellikle emniyet güçlerinin bunlara nefes aldırmaması gerekir. Uyuşturucu sinsi bir terördür. Nerede ve ne zaman kimin karşısına çıkacağını bilemiyoruz. Yarın bizim çocuklarımızın da başına gelebilir. Şu an Türkiye'nin en büyük meselelerinden bir tanesi uyuşturucu meselesidir. Aslında uyuşturucu dünyanın da en büyük meselelerindendir. Devletin bir an önce buna çok daha sıkı şekilde el atması, bu konuda çok ciddi tedbirler alması lazım. Bazen parklarda, sokaklarda veya tepelerde sakin yerlerde açıktan uyuşturucu alış verişi yapılıyor.”
Uyuşturucuyu cinayet olarak nitelendiren Mercanoğlu, “Uyuşturucu satan kişi bir katildir hem de bir kişinin katili değil yüzlerce belki de binlerce kişinin katili olarak yargılanmalıdır. Çünkü satmış olduğu uyuşturucu ile insanların ölümüne neden oluyor. Çünkü bunun geri dönüşü yoktur. Bunun içinde devletin çok ciddi tedbir alması lazım. Uyuşturucu yollarını kapatması lazım. Bu uyuşturucular hangi maddeden üretiliyorsa, o maddeleri yasaklaması lazım. Uyuşturucu hangi kanallardan geliyorsa bunu engellemesi lazım.” dedi.
“Teröre, uyuşturucuya ve kötü yapıların eline kaptırdığımız her insan bizim kendi insanımızdır” diyen Mercanoğlu, “Bizim Afrika'da Moritanya'da, Bangladeş'te çalışma yapmamız güzel ama şu anda sivil toplum kuruluşlarımız ülkemizde uyuşturucudan her şeyini kaybetmiş insanlar ile uğraşsınlar ve bu insanlara vakit ayırsınlar. Bu insanların bir tanesini hayata döndürebilirse, bir tanesini kazanabilirse, topluma, inancına saygılı ve ahlaklı bir insan olarak kazanabilirlerse emin olun bunu sevabı hepsine fazlasıyla yeter. Evet, Afrika ülkelerine gidelim ama bizim önceliğimiz bu olmalıdır. Çünkü uyuşturucu meselesi terör kadar tehlikelidir. Uyuşturucu kullanımı son 10 yılda yüzde 500-700 artmış, suç işleme oranları artmış. İşlenen suçların genelinde de uyuşturucu ve alkol hâkim. Uyuşturucuyu kullanan kişi cinayet işliyor, hırsızlık yapıyor, tecavüz ve gasp yapıyor. Bundan dolayı uyuşturucu terörden çok daha tehlikelidir. Gelecek on yıl eğer uyuşturucu ile gerçek manada mücadele edilip ve kökü kurutulmazsa bizim ailelerimizden de bir veya birkaç kişinin, çocuklarımızın uyuşturucu müptelası olmayacağının hiç bir garantisi yoktur.” uyarısında bulundu.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.