Kayseri'nin Merkez Kocasinan ilçesi Eski Sanayi Bölgesinde bulunan atölyesinde ağaçlara şekil veren Şükrü Koç, 43 yıldır mesleğini severek yaparak.

Evli ve 2 çocuk babası olan Koç, 11 yaşında çırak olarak başladığı bu işin unutulmaya yüz tutmasından endişe ediyor.

"Hevesle başlıyorlar, zorlukları görünce hüsrana uğruyorlar"

Yaptığı işin hak ettiği değeri bulmadığını söyleyen Koç, "Yaptığımız ürünlere rağbet çok, hoşuna giden çok ama el emeğinin değerini bilecek çok nadir kişilere rastlıyoruz. Maalesef değerini bilen yok. Bu işin en son kuşağıyız biz. Bu iş azim isteyen bir iş. Çıraklar 35 seneden beri yetişmiyor. Bazı hevesli kişiler geliyor, bir hafta içerisinde bu işi öğreneceğini düşünüyor. Zor bir iş tabi. En az 10 sene geçmesi lazım ki eli takım tutsun. Basit bir iş değil bu, çekirdekten yetişmesi gerekiyor. Genelde bir hevesle başlıyorlar, sonrada bu zorlukları görünce hüsrana uğruyorlar, bir daha atölyeye dahi gelmez oluyorlar." dedi.

Ahşapla ilgili restorasyon çalışmalarında işin ehline verilmediğini belirten Koç, yaptığı eserlerin, eski ile yeninin ayırt edilemeyeceği düzeyde olduğunu söyledi.

Koç, Kültür ve Turizm Bakanlığının, bu işle ilgili okullar açtırması gerektiğini belirterek, "Bizim gibi son neslin artırılması gerekiyor yoksa bu iş bitecek." uyarısında bulundu.

"Bu işle ilgilenen yeni nesillerin yetişmesi için herhangi bir çalışma yapılmıyor"

Bu işle ilgilenen yeni nesillerin yetişmesi için herhangi bir çalışmanın yapılmadığını ve ilgilenen birilerinin de olmadığını ifade eden Koç, "KAYMEK gibi eğitim kurumlarında ehil kişilerin çalıştırılmadığını görüyorum; işi bilen insanlara hocalık yaptırsınlar. Benim amacım bu son nesli artıralım ki bu meslek bitmesin. Üniversitedeki çalışmaları da yeterli bulmuyorum. Oradaki kişilerin de ehil kişiler olması gerekiyor. Ders verecek kişiler olması gerekiyor ki bu tarihi eserler yenilenebilsin." diye konuştu.

Koç, "Eskiden ustaya saygı vardı. Şu anda çırak yetişmiyor. İnsanlar kolay bir şekilde öğrenmek istiyor ama kolay değil. Kişinin kendi kendini yetiştirmesi gerekiyor. Ustanın verdiği ile yetinirse olmaz. Her insanın farklı özelliği vardır. İşleri yaparak kendi özelliğini tespit etmesi gerekiyor." diye belirtti.

"Ahşaba her dokunduğunda, çocuğumuzu sever gibi hissediyoruz"

Dinlenme ihtiyacını bile işini yaparken giderdiğini ifade eden Koç, "Kendimizi boşluğa bırakıp gidiyoruz, bir huzur buluyoruz. Ahşabın özelliği budur. Ahşaba her dokunduğunda, çocuğumuzu sever gibi hissediyoruz. Ağacı mümkün olduğu kadar israf etmemeye çalışıyoruz, kıyamıyoruz ağaca. Çoğu ağacı da görüyorum odun vaziyetinde yakıldığında içim sızlıyor. Ağaçları koruyalım. Bir eser yapılacaksa yapalım yoksa bırakalım o ağaç orada büyüsün, yeşersin, heba olmasın." şeklinde konuştu.