Yeni Hükümet eğitim politikalarında kalıcı bir sistem üzerine çalışmalıdır

Yeni Hükümet eğitim politikalarında kalıcı bir sistem üzerine çalışmalıdır

Şanlıurfa'daki eğitimciler, kurulacak olan yeni hükümetin eğitim politikalarında kalıcı bir sistem üzerine çalışmaya yoğunlaşması gerektiğini ifade ettiler.

Şanlıurfa'daki eğitimciler, 30 Haziran Cumartesi ve 1 Temmuz Pazar günü Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nda (YKS) ter dökecekler Üniversite adayları ve ailelerine önemli uyarılarda bulundu.

Hafta sonu gerçekleşecek olan YKS sınavıyla ilgili önemli açıklamalarda bulunan Eğitim-Bir-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı İbrahim Coşkun, öğrencilerin sınavda heyecanı kontrol altına almaları ve zamanı doğru ve etkili kullanmaları gerektiğini söyledi.

Yeni kurulacak olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin hayırlara vesile olmasını temenni eden Coşkun, "Yeni hükümetin eğitim politikalarında kalıcı bir sistem üzerine mutlaka bir çalışma yapmalarını da yetkililerden talep ediyoruz. Sistem değişikliği sürekli yaşanmaktadır. Sınav sistemi değişimlerinden öğrenciler etkileniyor tabi ki. Sınava hazırlık aşamasında, bazen ani değişiklikler olduğu için, ister istemez öğrencilerden bir tepki alıyor. Bu değişimlerin temelden değil de varsa olumsuz bir tarafı, olumsuz yanları küçük dokunuşlarla ve değişimlerle yapılması gerekir. Temelden değişimler, hem eğitimcileri hem de öğrencilerimizi olumsuz yönde etkilemektedir. Dolayısıyla, bu tür değişimler, mümkün mertebe en asgari düzeyde olması gerekir. Sınav sistemini değiştirmek yerine, olumsuz yönlerini törpülemek daha verimli sonuçlar elde etmemizi sağlar. Bunu da sınav sonrası artı-eksisini hesaplayıp ona göre değişiklik yapmak gerekir." dedi.

"Sınavda en önemli şey öğrencilerin heyecanlarını yenmeleridirler"

Sınav günü öğrencilerin sınavı daha rahat geçirebilmeleri için kahvaltılarını muhakkak yapmaları gerektiğini belirten Coşkun, "Sınavı kazanmak veya kaybetmek hayatın sonu demek değildir. Temennimiz her öğrencinin harcadığı emeğin karşılığını Allah’ın izniyle almasıdır. Bu ve benzeri sınavlara, hepimiz girmişizdir. Sınavda en önemli şey öğrencilerin heyecanlarını yenmeleridirler. Özellikle sınav sabahı öğrencilerin hafif bir kahvaltı yapmaları gerekir. Sınavda çok heyecana kapılmamak gerekir. Sonuçta insanız, bir yeni yolculuğa çıktığımız zaman o heyecan ister istemez oluşur. Öğrenciler zamanı doğru kullanmalıdırlar. Hakkında hiçbir fikri olmayan sorulara takılmamaları, sonradan vakti iyi değerlendirerek o sorulara bakılabilir. Bilinmeyen soruların üstünde çok durulduğu vakit bazen zamanın çoğu gidebiliyor. Şıklarda kaydırma yapmamaları için öğrencilerin ayrıca çok dikkatli olmaları gerekiyor." ifadelerini kullandı.

"Sınavdan sonra öğrencinin en büyük destekçisi ailelerdir"

Sınavda beklenen puan alınamadığı zaman öğrenciye en büyük morali ailenin vermesi gerektiğini ifade eden Coşkun, "Öğrenci sınavda istediğimiz sonucu elde edemeyebilir. Bu konuda, özellikle ailenin çocuğuna destek olması gerekiyor. Çünkü çocuk, istediği sonucu elde edemediği zaman, ister istemez psikolojik bir sıkıntıya girecek. Üstüne birde aile baskısı olduğu zaman, çocuğu büst bütün psikolojik anlamda çökertmiş olacağız. Bu tür durumlarda mutlaka olumlu yaklaşımlar sergilemek gerekir. Özelikle ailelerin bu tür durumlarda uyarılması gerekir. Çocuğuna psikolojik destek vererek, ‘olmadı, bir dahaki sefere. O da olmadı. Bir daha ki sefere İnşallah.’ deyip, destek vermesi gerekir." diye konuştu.

"Sınav esnasında öğrenciler özellikle sakin ve soğukkanlı olmalıdırlar"

Öğrencilerin sınav günü sakin ve soğukkanlı olması gerektiğini söyleyen Şanlıurfa Rehberlik ve Araştırma Merkezi Rehberlik Bölümü Başkanı Mustafa Zahit ise "Sınav her şeyden önce uzun bir hazırlık sürecinin sonucunda gerçekleşir. Sınav esnasında öğrenciler özellikle sakin ve soğukkanlı olmalıdırlar. Öğrenciler sakin ve soğukkanlı oldukları vakit, bilgileri hatırlamada ve onları kâğıda dökmede daha iyi olacaktır. Öğrenciler her zamanki gibi yaptıkları günlük rutin şeyleri yapmalı ve yarın daha rahat ve sakin bir şekilde uyanıp sınavlarına gitmelidirler. Bu sınavı hayatlarını tamamen etkileyecek bir sınav olarak düşünmemelidirler. Bu çok önemli bir aşamadır tabi ki ama bu sınavın hayatın sonu olmadığını unutmayarak her zaman hayatta ikinci bir şans olduğunu bilerek sınava girmelidirler." dedi.

"Öğrenciler geleceği düşünmeli ve başarabileceklerine inanmalarıdırlar"

Öğrencilerin sınav esnasında geleceği düşünmeli ve başarabileceklerine inanmaları gerektiğini ifade eden Zahit, "Öğrenciler sınav esnasında geçmişi düşünmemelidirler. Geleceği düşünmeli ve başarabileceklerine inanmalarıdırlar. Diğer önemli bir konu hiçbir soruyu okumadan geçmemeli ve hiçbir soruda ön yargıyla hareket etmemeleri gerekir. Sonuçta ÖSYM’nin sınav mantığında çok zor, çok kolay ve orta derecede sorular vardır. Her öğrencinin her dertsen yapabileceği zorlukta sorular vardır. Dolayısıyla hiçbir derse karşı önyargılı olmaksızın her dersteki soruları dikkatlice okumalı ve olabildiğince her soruyu titizlikle okuduktan sonra cevap şıkkı işaretlenmelidir." şeklinde konuştu.

İLKHA





Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.