Yusufî eşi: Artık sesimizin duyulmasını istiyoruz

Yusufî eşi: Artık sesimizin duyulmasını istiyoruz

​FETÖ yargısının kumpasları sonucu 16 yıldır cezaevinde tutuklu bulunan Mehmet Veysel Demir’in eşi, yıllardır adalet talebinde bulunmalarına rağmen bu taleplerine kulak tıkandığını belirterek, artık seslerinin duyulmasını istedi.

Kendisine rakip gördüğü camia, yapı, kişileri yok etme yoluna giden FETÖ ile kendisi gibi düşünmeyen yapılara hayat hakkı tanımayan PKK zihniyetinin ve o dönem JİTEM tarzı illegal yapıların hedefindeki Müslümanlar, 1990’lı ve 2000’li yıllarda türlü saldırı ve işkencelere maruz kaldılar. Kurulan kumpaslar sonucu tüm hukuk kuralları hiçe sayılarak binlerce insan, cezaevine konuldu.

Adalet talebinde bulunan 28 Şubat ve FETÖ yargısı mağduru mahkûmların mağduriyeti halen devam ediyor. Yıllardır adaletin tecelli edeceği günü bekleyen 28 Şubat ve FETÖ yargısı mağduru mahkûmları ve ailelerinin adalet talebi bir türlü duyulmak istenmiyor.

28 Şubat "Postmodern" darbesinin ardından 2000'li yıllarda mütedeyyin kişilere yönelik başlatılan bu sürek avının binlerce kurbanlarından sadece birisi olan Mehmet Veysel Demir, 16 yıldır haksız bir yere cezaevinde tutuklu bulunuyor.

Mersin’in Tarsus ilçesinde yaşayan Yusufî Mehmet Veysel Demir’in eşi Bediha Demir, İLKHA'ya yaptığı açıklamada, 28 Şubat ve FETÖ yargısı mağduru mahkûmlar için yeniden yargılama yolunun açılmasını ve adaletin tecelli etmesini istediğini söyledi.

Eşinin camide Kur’an dersi verdiği için cezaevine konulduğunu söyleyen Demir, "Kur’an dersi vermek suç mu?" diyerek sitemde bulundu.

Ergenekon ve Balyoz davalarından yargılananların yeniden yargılanma taleplerinin kabul edildiğini ve tamamının serbest bırakıldığını hatırlatan Demir, Müslümanlara yönelik uygulanan zulümlere dikkat çekerek uygulanan çifte standarda tepki gösterdi.

Yıllardır çektikleri sıkıntının haddinin ve hesabının olmadığını belirterek, yaşadıkları mağduriyetin son bulmasını ve artık adaletin tecelli etmesini istediğini belirten Demir, yetkililerin biran önce seslerini duymalarını istedi.

Eşinin 16 yıldır tutuklu olduğunu belirten Demir, "Eşim 2003 yılında tutuklandı. Eşimin hiçbir suçu yoktu ve 16 yıldır cezaevindedir. Eşim 5 aydır Tarsus cezaevindedir ama bundan önce bir çok cezaevine sürgün ettiler. Eşimin hiçbir suçu yoktu. Bir suçu olsaydı, zaten ortaya çıkardı. Ama buna rağmen eşim haksız yere 16 yıldır cezaevinde. Artık eşimin serbest bırakılmasını istiyoruz." dedi.

"Eşim camide Kur'an-ı Kerim dersi verdiği için tutuklandı"

Eşinin 28 Şubat mağdurlarından olduğunu aktaran Demir, "Eşim camide Kur'an-ı Kerim dersi verdiği için tutuklandı. Eşimin tek suçu budur. Başka bir suçu da yoktur. Artık eşimin suçsuz olduğunu bilinmesini ve bu ayrılığın bitmesini istiyoruz. Eşim cezaevine girdiğinde çocuklarımın hepsi küçüktü. Hepsi büyüdü ve babalarının özlemini çekiyorlar. Eşim bir suçu olmadığı halde yıllardır cezaevinde. Eşimin yokluğunda çok sıkıntılar yaşadık, zorluklar çektik. Aç kaldığımız günler oldu. Cezaevi yollarında ise perişan olduk. İlk, Adana'da yakalandı. Daha sonra Osmaniye’ye, buradan da Kahramanmaraş Elbistan’a götürüldü. Çocuklarım küçüktü. Yollarda çok zorlandık. O dönemlerde çok zorluklar çektik." şeklinde konuştu.

"Artık eşlerimizi serbest bıraksınlar"

Eşi cezaevine girdiğinde çocuklarının küçük yaşta olduğunu, şu anda ise çocuklarının büyüdüğünü ve en büyük oğlunu evlendirdiğini anlatan Demir, "Çocuklarım büyüdü, evlendiler. En küçük çocuğum 19 yaşındadır. Eşim yakalandığında küçük çocuğum 3 yaşındaydı. Yani çok zorluklar çektim. Bu çocukları tek başıma büyüttüm. Artık eşimin çıkmasını istiyorum. Çünkü eşimin bir suçu yok. Cumhurbaşkanına sesleniyorum; artık eşlerimizi serbest bıraksınlar. 16 yıldır cezaevinde, artık kaldıramıyoruz. Artık bize çok zor geliyor." ifadelerini kullandı.

"Anne, baba sevgisi nasıl bir şeydir?"

16 yıldır çocuklarına hem annelik hem de babalık yaptığını söyleyen Demir, "Hem anne hem de baba olmak çok zor. Ben çocuklarımı büyütene kadar çok zorluklar çektim. Çektiğim zorlukları bir Allah bir de ben bilirim. Benimle birlikte çocuklarımda çok zorluklar çekti. En küçük çocuğum da zaten babasını görmediği için baba sevgisinin ne olduğunu bilmiyor. Babasının yanına gittiğinde kendisini ifade bile edemiyor. Çünkü çocukluk yıllarında hiç babalarını görmediler. Bazen ‘Anne, baba sevgisi nasıl bir şeydir? Biz baba sevgisi göremedik’ diyor. O kadar çok sıkıntılar yaşadık ki artık anlatamıyoruz. Cumhurbaşkanına sesleniyoruz; eşlerimizi serbest bıraksınlar. Çünkü bir suçları yok. Suçları olsa kabul edeceğiz. Ama bir suçları yok ve bu haksızlığa dayanamıyoruz." diye konuştu.

"Kur’an dersi vermek bir suç mu?"

Sadece eşinin değil, eşi gibi yüzlerce kişinin haksız yere yıllardır cezaevlerinde tutuklu olduğunu anımsatan Demir, şunları söyledi:

"Gündemdeki af yasasından her türlü insanlar yararlanıyor da neden suçsuz olan bizim eşlerimiz cezaevinde kalıyor, bunu anlayamıyorum? Çoluk çocuğumuza zarar verenler, uyuşturucu ile zehirleyenler, ortalığa zarar verenler ve her tarafı yakıp yıkanlar neden aftan yararlanıyor da bizim eşlerimiz hiç gündeme bile gelmiyor? Bizim eşlerimizin hiçbir suçu yok ve neden halen tutuklular. Artık onların da dışarı çıkması gerekmiyor mu? Biz yeniden yargılanma istiyoruz. Eşlerimizin dosyalarına baksınlar, dosyalarını bir incelesinler. Artık biz de yorulduk. Artık adaletin tecelli etmesini istiyoruz." diye belirtti.

İLKHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.