Hazreti Ali ümmetin tüm gençlerinin rol modelidir

Hazreti Ali ümmetin tüm gençlerinin rol modelidir

Peygamber Sevdalıları Vakfı Batman Koordinatörlüğünün organizesiyle düzenlenen "İlmin Kapısı Hazreti Ali" etkinliğinde konuşan İlahiyatçı-Yazar Mehmed Göktaş, Hazreti Ali'nin ümmetin tüm gençlerinin rol modeli olduğunu söyledi.

Peygamber Sevdalıları Vakfı her kasım ayında "Yolumuzu Aydınlatan Yıldızlar" sloganıyla Peygamber Efendimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) bir sahabesinin hayatını konu alarak etkinlikler düzeliyor. 2015 yılında başlatılan bu çalışma sırasıyla Hazreti Ebubekir (radiyallahu anh), Hazreti Ömer (radiyallahu anh), Hazreti Osman (radiyallahu anh) ve bu yılda "İlmin Kapısı Hazreti Ali (radiyallahu anh)" temalı bir etkinlik düzenlendi.

Programa HÜDA PAR İstişare Kurulu Üyesi İsa Aydın, Batman İl Başkanı Davut Şahin, Merkez İlçe Başkanı M. Şerif Durmaz, İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Molla Beşir Şimşek, Mustazaflar Cemiyeti İlim Araştırma Komisyon Başkanı Molla Abdurrahman İçlek, Diyanet-Sen Batman Şube Başkanı Ahmet Cihan, Peygamber Sevdalıları Vakfı Batman Koordinatörleri, bölgenin tanınan âlimlerinden Molla Zeki Bilgin, STK temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

Hafız Muhammed Abdulhadiloğlu’nun Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programın sunuculuğunu Mehmet Veysi Güney yaptı. Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından Peygamber Sevdalıları Vakfı Koordinatörlerinden Nurettin Teymur, selamlama ve açılış konuşması yaptı.

"Her yıl farklı sahabeleri öne çıkan özelliklerini konu alan etkinlikler tertip etmekteyiz"

Peygamber Sevdalıları Vakfı çalışmaları hakkında bilgi verdikten sonra Teymur, "Hazreti Ebubekir (radiyallahu anh), Hazreti Ömer (radiyallahu anh), Hazreti Osman’dan (radiyallahu anh) sonra bu sene yolumuzu aydınlatan yıldızlar programının teması ‘İlmin Kapısı Hazreti Ali (radiyallahu anh)’tır. Her yıl farklı sahabeleri öne çıkan özelliklerini konu alan etkinlikler tertip etmekteyiz. Peygamber Efendimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) yetiştirdiği sahabelerin ahlak, cesaret, fedakarlık ve yöneticilikle hayatımıza yön verecek birçok özelliklerini önce anlamalı sonrada hayatımızda tatbik etmeliyiz. Peygamber Sevdalıları Vakfı olarak toplumda bu saydığımız özellikleri taşıyan bireylerin yetişmesini amaçlamaktayız. Bu güzel bir o kadar da anlamlı etkinliklerde öncülük eden Peygamber Sevdalıları Vakfı’nın yönetici, üye ve siz gönüllülerine teşekkür ederiz." ifadelerini kullandı.

Selamlama ve açılış konuşmasından sonra Hazreti Ali’nin hayatı ile ilgili sinevizyon gösterimi yapıldı. Daha sonra ilahi sanatçıları Mustafa Altuntop ile Ömer Güneş, Hazreti Ali ve sahabeler üzerine ilahiler seslendirildi.

"Hazreti Ali (radiyallahu anh) bu ümmetin göz bebeğidir"

İlahiyatçı-Yazar Mehmed Göktaş bir konuşma yaparak Hazreti Ali’nin (radiyallahu anh) hayatından kesitler sundu.

Hazreti Ali’nin (radiyallahu anh) Allah ve Peygamberine bağışlanmış bir insan olduğunu söyleyen Göktaş, "Hazreti Ali (radiyallahu anh) çok önemlidir. Bu ümmetin göz bebeğidir. Bu ümmetin bütün deli kanlıları kendisine yegâne örnek olarak Hazreti Ali (radiyallahu anh) demiştir. Hazreti Ali (radiyallahu anh) bu ümmetin bütün gençliğinin rol modelidir. Herkes Ali olmak istemiştir. Bu ümmetin en ücra köylerinde, mezralarında belki büyük ilimler tahsil edilmemiştir ama Ali okunmuştur. Ali’nin cenkleri okunmuştur. Hasan ve Hüseyin okutulmuştur. Onların verdiği motivasyon ile bu günlere gelinmiştir." dedi.    

"Gözlerin önünde devrilmeyen putlar gönüllerde devrilemez"

Neredeyse bütün hadis kitaplarının yazdığı ancak pek bilinmeyen Peygamber Efendimiz ile Hazreti Ali arasında geçen bir olayı Göktaş, şu şekilde anlattı:

"Hazreti Ali (radiyallahu anh) buyuruyor; ‘Hicretten önce bir gece Allah’ın (celle celaluhu) Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) beni aldı ve Kâbe’ye vardık. Orada Efendimiz omuzuma çıkarak Kâbe’nin üstüne çıkmaya çalıştı ancak ben O’nu taşıyamadım. Daha sonra ben efendimizin omuzuna basarak yukarıya çıktım. Yukarıda bir put vardı. Efendimiz onu devirmemi istedi. Bende sağa-sola, arkaya-öne salladım ve aşağıya attım. Oradan çıktık, gittik.’ diyor. Bugünün bir takım beyefendilere sorsan ‘bu bir provokatör’ der. Ama şunu unutmayalım ki gözlerin önünde devrilmeyen putlar gönüllerde devrilemez. İlla ki gözlerin önünde de devrilecektir. Allah’tan (celle celaluhu) başka ilahlara tapınılanlar, somut olarak da bizzat devrilecektir. Öyle sadece gönülden çıkarma meselesi olmuyor. Onların bir halt edemediğini insanlar görecek. İşte her yerde Hazreti Ali (radiyallahu anh) onun hakkında anlatılacak çok şey var."

"Bizim gözümüzde Ali bir yiğit ve Hüseyin de bir çocuk olarak kalsın"

 Hazreti Ali (radiyallahu anh) bu ümmetin gözünde genç olduğunu belirten Göktaş, "Onun için biz 63 yaşında şehit oldu demeyelim. Mademki bu ümmetin hayalinde yiğit ve genç bir Ali vardır, bırakın öyle kalsın. Mademki bu ümmetin çocuklarının gözünde Hüseyin bir çocuktur. Allah’ın (celle celaluhu) Resulü’nün (sallallahu aleyhi ve sellem) omuzuna binen kucağında dinlenen secdeye vardığında boynuna binen hep öyle hatırlıyoruz. Bırakın Kerbela’ya gitmeyelim. 50 yaşlarına gitmeyelim. Bırakın öyle kalsın. Çünkü bu ümmetin çocukları da Hasan ve Hüseyin demiştir. Bizim gözümüzde Ali bir yiğit ve Hüseyin de bir çocuk olarak kalsın." ifadelerini kullandı.

"Peygamber Sevdalıları olarak biz bu dini, peygamberi ve peygamberin arkadaşlarını özellikle Avrupa’ya götürmekle mükellefiz"

Avrupa’ya İslamiyet’in götürülmesi gerektiğine vurgu yapan Göktaş, "Bizim görevimiz Hazreti Muhammed’i (sallallahu aleyhi ve sellem) kıyamet kadar ileriye götürmek, taşımak ve Avrupa’ya götürmek. Allah’ın (celle celaluhu) Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) bu dünyadan çok güzle gitmiştir. Hiç gözü arkada gitmemiştir. 21 yaşındaki deli kanlı olan Usame, bütün ashabının üzerine kumandan tayın etti ve hedef Avrupa. Allah (celle celaluhu) bu dini bu ümmetten Avrupa’ya göndermesini istiyor. Bu çok önemli bir olaydır. Peygamber Sevdalıları olarak biz bu dini, peygamberi ve peygamberin arkadaşlarını özellikle Avrupa’ya Hristiyan âlemine 2 buçuk milyar haşa ‘İsa Allah’ın oğludur’ diyen sapkınlara götürmekle mükellefiz. Biz bunun dertleriyle dertlenelim. Allah (celle celaluhu) bu vazifeyi de bizlere lütfeylesin." şeklinde konuştu.      

Program, seslendirilen ilahi ve marşların ardından İTTİHADUL ULEMA Üyesi Molla Ramazan Biçer’in yaptığı dua ile son buldu.

İLKHA

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.