İslam'ın Aziz Şehidleri: Medeni, Halil ve Orhan

İslam'ın Aziz Şehidleri: Medeni, Halil ve Orhan

Bölgede 90'lı yıllarda İslam için mücadele eden mütedeyyin insanları hedef alan JİTEM ve PKK gibi karanlık odaklar birçok Müslümanı yaptıkları saldırılarda şehid ettiler. İşte bu karanlık dönemde yapılan saldırılarda genç yaşlarda şehid edilen Medeni Işık

ŞEHİD MEDENİ IŞIK

Batman'da 1995 yılında yapılan bir bombalı saldırı sonucu şehid olan Medeni Işık'ın eşi, babası ve kardeşi Medeni'nin hayatını gazetemize anlattı.

EŞİNİN DİLİNDEN:

Şehid benim amcamın oğluydu. Onunla beş yıl evli kaldık ve üç çocuğumuz oldu. Maddi Durumumuz iyi olmamasına rağmen hamd olsun manevi durumumuz çok iyiydi. Devamlı evde siyer, Kur'an-ı Kerim dersi yapardık. Şehadet aşkı her daim kalbinde idi daima ‘ya Rabbi bana şehadeti nasip et' diye dua ederdi. Eşim, akrabaları ve çevresi tarafından çok seviliyordu. Kimseyi kırmazdı yumuşak huylu birisiydi. Şehadetinden sonra onu rüyamda gördüm. Aramızda kırmızı bir perde vardı. Ben ona şu perdeyi kaldır bir defa yüzünü göreyim dedim. Bana ‘Hayır sen bu çocukları İslam ahlakı üzerine yetiştir' diyordu.  Çok güzel bir ahlaka sahipti. Daima fakirlere yardımcı olmaya çalışıyordu. Sürekli ‘ya Rabbi sen bana yardım et ben de bu mazlumlara yardım edeyim' diye dua ediyordu. Eşimin şehadetinden dolayı daima Allah'a hamd ediyorum. Bütün şehid ailelerine Allah'tan sabır ve sebat diliyorum. Çocuklarını İslam üzerine yetiştirsinler ki çocukları babalarının yolunu sürdürsünler.

ŞEHİT'İN BABASI NACİ IŞIK'IN DİLİNDEN:

Biz Batman Kozluk'luyuz. Ben altı çocuk babasıyım. Çocuklarımın en büyüğü Medeni idi. Ailece İslami bir yapıya sahiptik. Şehadet haberini biz Kozluk'ta iken aldık, bulundukları yerde bir piknik tüpünün içine yerleştirilen bombanın patlaması ile şehid oldu.

KARDEŞİNİN DİLİNDEN:

Medeni, 1995'te bir bombanın patlaması sonucu şehid oldu. Üzüntümüz çok büyük, abimin acısı yüreğimize bir ateş düşürdü. Maddi durumu iyi değildi. Çiftçilik yapardı ama çok kanaatkâr bir insandı. Allah bize ve tüm şehid ailelerine sabırlar versin bizi onların bereketiyle bereketlendirsin.

ŞEHİD HALİL GEYİK

Babası Hacı İbrahim'in dilinden: Biz Batman'da servis işiyle uğraşıyorduk Halil bana yardımcı oluyordu. Batı Raman'a işçi taşıyorduk. Bir gün yine servis yaparken arabayı Halil kullanıyordu, arabanın arka tekerleği patladı. Oğlum, şu krikoyu bijon anahtarını çıkar da tekerleği tamir edelim, dedim. Halil indi baktı “baba arkada bir şey yok” dedi. Ben de “iyi bak oğlum kesinlikle orada olması lazım” dedim. Ardından kendim de baktım gerçekten yok, normal şartlarda kendim arabayı kontrol eder eksiksiz yola çıkardık.

Daha sonra bir tanıdık gelip yolcularımızı işlerine bıraktı, biz de tevafuk komşumuz olan bir imamı gördük, hal hatır faslından sonra “Gelin bir çay içelim sonra aracın lastiğini tamir edersiniz” dedi. Ben de komşumla otururken Halil de lastiği tamir etmek için yola çıktı. Biz otururken birden bir patlama sesi duyduk, ne olduğunu bilmiyorduk.
Halil'in bir küçük kardeşi olan oğlum Süleyman nefes nefese kalmış bir şekilde koşarak yanımıza geldi ‘abim öldü!!!' dedi.

HALİL'İM BENİM ELİM AYAĞIM VE HER ŞEYİMDİ

“Hayırdır, ne oldu abine” dedim. “Arabaya bomba koymuşlar bomba patlamış. Onu hastaneye kaldırmışlar, ama ölmüş” dedi. Biz de hemen hastaneye gittik. Hastaneye vardığımızda büyük bir kalabalık vardı. Akrabalarım beni gözyaşları içinde karşıladılar. ‘Halil öldü' deyip ağıtlar yakıyorlardı. Ben de ‘İnna lillahi ve İna İleyhi Raciun' dedim.

O Allah'ın bize verdiği bir emanetti, geri aldı, dedim. Halil gerçekten çok ahlâklı, çok dürüst ve gariban dostuydu.  Benim oğlumdur diye söylemiyorum, Batman'da İbrahim'in oğlu Halil diye birçok insan tarafından tanınırdı. Dostları tarafından çok sevilen bir insandı. Ben ondan kötü bahseden bir insan görmedim, duymadım. Halil'im, benim elim, ayağım ve her şeyimdi. O'nun gidişinden sonra ben çöktüm ama yine Allah'a hamd olsun, bu onun ve bizim ahiretimiz için daha hayırlıydı ki Allah ona şehadeti nasip etti.

ŞEHİD ORHAN KÖLGE

Şehid Orhan Kölge, 1972 yılında Batman'ın Gercüş ilçesine bağlı Akburç (Kelehê) köyünde doğar. Daha küçük yaşlarda iken ailesi köylerinden göç ederek Nusaybin'e yerleşir. Şehid, ilk eğitimini Nusaybin'de alır. Eğitim hayatını, lisede zor şartlar altında geçirir.  Şartlar el vermediği için liseyi bitiremeden terk eder. Liseyi terk eden Şehid Orhan, camide Kur'an dersi alarak kısa sürede Kur'an-ı Kerim okumayı öğrenir. 15 Mayıs 1992 yılında PKK'lıların satırlı saldırısı sonucu canice şehid edilir.

DAYISI HACI ŞEYHMUS KAYA'NIN DİLİNDEN ŞEHİD ORHAN KÖLGE:

Şehid Orhan, hizmetkâr bir insandı. Sürekli İslam davası için hizmet etmeye çalışıyordu. Yumuşak huylu bir yapıya sahipti. O herkes tarafından sevilen bir şahsiyetti. Ağır başlı olan Şehid Orhan, bir işi yaptığında canla başla yapmaya çalışırdı. Cesur bir insandı, hiç kimseden korkmazdı, genç olmasına rağmen olgun bir insan gibi davranırdı.

İslam'ın emirlerini yerine getirdiği ve Müslümanca bir hayat sürdürmeye çalıştığı için bunu hazmedemeyenler onu şehid etti. Şehid Orhan, hicret ettiği Batman'da Kasaplar Çarşısı'ndan geçerken PKK elemanları tarafından çembere alınır. İnsanlıktan nasibini almayan caniler onu satırlarla şehid eder. Allah bizi onun şefaatine nail eylesin, inşaallah. Gencecik, daha 20 yaşında bir gençti.

DOĞRUHABER

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.