Kürt Baası İktidar Olursa
PKK-PYD cenahı, “ABD öncülüğündeki Haçlı koalisyonu bölgede bize bir Kürdistan kursun, biz de bu Kürdistan’ı Kuzey Kore gibi yönetelim” istiyor.
ALPER TAN
Kanal A
Dünyada Kobani merkezli gündem, önceliğini koruyor. Ancak konuyla ilgilenen her ülkenin konuya yaklaşımı ve bu konudan elde etmeye çalıştığı sonuç çok farklı. İlgilenen her ülkenin ayrı ayrı hesapları var. Bölge dışı ülkelerin gerçek amaçları kesinlikle burada yaşayan Türkün, Kürdün, Arabın Acemin hayatını kurtarmak değil. Kendi çıkarları bakımından konuyu elverişli bir malzeme olarak kullanmak.
HDP-PKK-PYD hayalci bir yaklaşımla devam edip Ortadoğu’daki kaostan bir Marksist veya Kürt BAAS’ı şeklinde, yahut da Kemalizm geleneğine uygun bir Kürt devleti çıkarabileceğini umuyorsa çok yanılıyor.
Kemalistlerin, mütedeyyin Müslümanları, Kürtleri, Arapları ve bazı azınlıkları yok sayarak Türkiye’yi despot bir devlet haline getirdikleri gibi, PKK-PYD dayanışmasından böyle bir sonuç bekliyorlarsa bunun öyle olamayacağını anlayacaklar.
1955’te ülkedeki azınlıkları temizlemek için Kemalist maskeli derin devlet 6-7 Eylül olaylarını yapmıştı. Kemalist geleneği iyi kopyalayan HDP-PKK çizgisi de Doğu, Güneydoğu’daki mütedeyyin Kürtleri ülkenin başka yerlerine göçe zorlamak için 6-7 Ekim 2014 kalkışmasını yaptı.
PYD, Suriye’de kendisi gibi düşünmeyen 550 bin civarında Kürdün Irak Kürdistanı’na kaçmasını sağladı. 180 bin civarında Kürt de Türkiye’ye sığındı. Kobani’den kaçanlar dışındaki Kürtlerin çoğu IŞİD tehlikesinden değil, PYD’nin tehdit, baskı ve şiddetinden kaçtılar. PYD Suriye’de hem kendisi gibi düşünmeyen Kürtleri kendine düşman etti, hem de Özgür Suriye Ordusu’nu destekleyen Arap, Türkmen ve diğer unsurların düşmanlığını kazandı. Doğuda Irak Kürdistanı’nın husumetini kazanmayı başardı! Kuzeyde ise özellikle son Kurban Bayramı’nda yaptıkları ile hem Türkiye Kürtlerinin büyük kısmının hem de Türklerin nefretini üzerine çekti.
PYD-PKK cephesi bu bölgede bu kadar kesimin nefretini ve düşmanlığını kazanarak katiyyen bir başarı elde edemez. Ayrıca mevcut tabanını da zaman içinde hızla kaybeder. PKK-PYD cenahı, “ABD öncülüğündeki Haçlı koalisyonu bölgede bize bir Kürdistan kursun, biz de bu Kürdistan’ı Kuzey Kore gibi yönetelim” istiyor. Böyle bir şeye ne Türkiye, ne Araplar ne de Kürtler müsaade ederler.
Eğer bu bölgede yaşayan Kürtler bir statü elde etmek istiyorlarsa bunu ABD, Avrupa, Rusya, İran, İsrail ile paslaşarak değil bölgede veya aynı ülkede yaşadıkları Türklerle, Kürtlerle ve Araplarla konuşarak yapabilirler.
PYD, Suriye Kürtlerini Marksist veya Kürt BAAS’ı zihniyeti ile yönetmek istediği için Suriye’ye Türk askerinin girmesini de istemiyor, Irak Kürtlerinin yani peşmergenin girmesini de istemiyor. “Türkler IŞİD’i bölgeden çıkarıp bölgeyi bize teslim etsin, biz de hem Kürtleri yönetelim hem de Türkiye’nin başına bela olmaya devam edelim” anlayışı ile hareket ediyor.
Elbette başına bela arayan belasını bulur. Türkiye’nin desteğini alamadığı müddetçe, arkasında dünyanın süper gücü ABD de olsa PYD, bu bölgede bir şey elde edemez. IŞİD’i durdurabilecek en önemli ülke Türkiye’dir. Türkiye de bu örgütü askeri güçle değil, sadece yumuşak gücünü kullanarak durdurabilir.
PKK-PYD cephesi de Batılı devletler de bunu iyi anlamalı. Türkiye’yi denklem dışı bırakarak hiç bir şey elde edemezler. Eğer bunu şimdi anlamazlarsa daha sonra anlayacaklardır. Ancak bunun faturası bu bölgeye de Batıya da oldukça fazla olacaktır.
Batının Müslümanlarla yaptığı bu büyük ve örtülü savaşı kazanma şansı yoktur. Batıya maşalık ve uşaklık etmek için Kürt milliyetçiliğini paravan olarak kullananların maskeleri de hızla düşürülecektir. Kurban Bayramında Müslüman, mütedeyyin Kürtlere yapılanlarla bu bir ölçüde oraya çıkmıştır. Daha da çıkacaktır.
Hayali, ütopik vaadlerle Kürt çocukları heba edilmektedir. Gariban Kürt gençleri sokaklara ve cepheye sürerek onların ölü ve yaralı bedenleri üzerinden kanlı bir siyaset yürütenlerin kendi çocukları, özel kolejlerde veya yurt dışındaki okullarda okuyorlar. O okullar bitirildikten sonra da sağ kalan Kürtleri bunlar yönetmeye talip olacaklar.
Kürtleri sokağa çağıran HDP’lilerin çocuklarını bir araştırın bakalım, cephede çocukları olan kimse var mı? Sokağa çıkıp terör yapmak iyi bir şey ise kendi çocukları neden ortada yoklar?
Sözün özü şu. Yeni Türkiye, sadece Türklerle değil Kürtleri ve Arapları da yanına alıp bölgenin geleceğini yeniden inşa etmek istiyor. Bunu yaparken kimseyi dışlamadan bölgenin tüm renklerini adil biçimde temsil edecek bir siyaset istiyor.
Ancak PKK-PYD cephesi Kürtleri sevmek ve savunmak yerine sadece Kürtleri bir Kürt BAAS’ı zihniyetiyle yönetmek istiyor. Eğer, eskazara bunlar iktidara gelirlerse Kurban Bayramında yaptıkları gibi yönetecekler. Suriye’de yaptıkları gibi kendilerinden olmayan Kürtler bölgeden göçe zorlanarak sürülecekler. Yerlerine ve yurtlarına para bile ödenmeden el konulacak. Kaçmayanlar katledilecek.
İtfaiye kendi partilerinden olmayan birinin evi yanarsa o ateşi söndürmeyecek. Kendilerinden olmayan hastaları ambulanslar taşımayacak. Hastaneler kendilerinden olmayana sağlık hizmeti vermeyecek. Mütedeyyin Kürtler veya başka fikirde olanlara hayat hakkı verilmeyecek.
Üstelik bütün bunar “barış ve demokrasi” veya “halkların demokratik partisi” kılıfıyla yapılacak.
Kürtler eğer bunları istiyorlarsa bu PKK’ya bu PYD’ye destek olsunlar.
Kaynak: Kanal A
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.