2017 Gaziantep Nizip kutlu doğum etkinliği video foto
Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından Gaziantep'in Nizip ilçesinde düzenlenen Kutlu Doğum etkinliğinde, İslam dininin adalet dini olduğu ve İslam'daki adaleti sadece Müslümanlar için değil, bütün insanlık için olduğuna dikkat çekildi.
Peygamber Sevdalıları Platformu üyesi Nizip İhsan-Der, Gaziantep'in Nizip ilçesinde Kutlu Doğum etkinliği düzenledi. Niziplilerin yoğun katılım gösterdiği etkinlikte, etkinlik boyunca kalabalık sık sık tekbirler ve salavatlar çekti.
Nizip Kapalı Spor salonunda "Hak ve Adalet Rehberi Hz. Muhammed (sav)" temasıyla düzenlenen Kutlu Doğum etkinliğine HÜDA PAR GİK Üyesi Metin Kaya, Gaziantep İl Başkanı Mehmet Nakşi Erat, Mustazaflar Cemiyeti Gaziantep Şube Başkanı Mustafa Özaslan, birçok STK temsilcisi ve vatandaşlar katıldı.
Kadınların yoğunlukta olduğu programda, katılımcılara girişte gül suyu ve lokum ikram edildi. Etkinlik alanına platform yetkilileri tarafından salonun değişik noktalarına Hz Muhammed'i konu alan ayet, hadis ve sözler asıldı.
Sunuculuğunu Bilal Aslan'ın yaptığı etkinlik, Müslüm Ateşçi'nin Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Açılış konuşmasını yapan İhsan-Der Başkan Yardımcısı Mehmet Faik Doğan, davetlerine icabet ederek etkinliğe katılan herkese teşekkür etti.
Etkinlikte, mevlithan İbrahim Çelikay Kürtçe, Doğan Parmaksız ise Türkçe Mevlid-i Şerif okudu. Mevlid-i Şerif'in okunduğu esnada bazı katılımcılar duygulu anlar yaşadı.
Özlem Ajans sanatçılarından Hikmet Kıyançiçek ile Peygamber Sevdalıları Kız İlahi Grubu'nun seslendirdiği ilahiler katılımcıları coşkulandırdı.
Programda, Peygamber Sevdalıları Platformu yetkililerinden Mehmet Ali Ortaç, bir konuşma yaptı.
Peygamber efendimizin hayatı boyunca yeryüzüne hakkı ve adaleti hakim kılmak için mücadele ettiğini belirten Ortaç, "Peygamber (sav) hakkın ve adaletin hakimiyeti için kendisine inanan o yiğit ashabıyla, kadını ve erkeğiyle gece-gündüz insanları İslam'ın adaletine, hidayetine, imana çağırmış ve gönüllerine Allah'ın tevhit inancını yerleştirmiş, onlara 'Allah birdir' demiş. İnsanları sadece Allah'a kulluğa çağırarak ve 'Allah'tan korkun, başkalarından korkmayın ' diye uyarmıştır. 'Size hayat veren O'dur, size rızıkta veren Allah'tır' demişti. Allah, Basir'dir; bizi her yerde görüp gözetir. Allah, Alim'dir; her hal ve hareketimizi, gönüllerimizden bile geçirdiklerinizi bilendir. İşte böyle bir imanı, insanların kalbine işlemişler. Onların hidayetine vesile olmuşlar, gönüllerine ahrete imanı yerleştirmişler."dedi.
'Kim bu dünyada ve ahrette izzet ve şeref sahibi olmak istiyorsa, değer görmek istiyorsa Allah'ın ve Resulünün yolundan sapmayacak' diyen Ortaç, şöyle konuştu:
"İzzet, şeref, itibar ancak Allah'a Resulüne ve Müminlere aittir. Kim bu dünyada ve ahirette izzet ve şeref sahibi olmak ve değer görmek istiyorsa Allah'ın ve Resulünün yolundan sapmayacak. Kendini Allah'a ve Resulünün yoluna adayacak ki Allah (cc) ona değer versin. Hz. Resulullah (sav) işte böyle bir adalet sistemini rayına koymuş. Ondan sonra Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali (ra) bu eşsiz adalet sistemi devam etmiştir."
"İslam adaleti sadece Müslümanlar için değil, bütün insanlık içindir"
İslam'daki adaletin, sadece Müslümanlar için değil, bütün insanlık için olduğunu vurgulayan Ortaç, "Bir gün Hz. Ömer (ra) şehri gezerken bir dilenci adam görüyor. Adama 'sen kimsin neden dileniyorsun' diye soruyor. Adam 'ben Yahudi'yim' diyor. 'Yaşlılıktan, yoksulluktan ve vergiden dolayı dileniyorum' diyor. Evet, İslam ülkesinde hak ve adalet hakim olunca orada Müslümanlar değil, Yahudiler dileniyor. Ama bugün İslam beledilerinde hak ve adalet Allah'ın dilediği gibi hakim olmadığı için Müslümanlar dileniyor, Yahudiler efendi olmuşlar. Hz. Ömer (r.a) yanında beytü'l maldan sorumlu olan memurlara 'bu adam gücü ve kuvveti yerinde iken İslam devletine vergi verirdi. Eğer bugün yaşlanmış ve yoksul olmuşsa İslam devletinin ona bakması lazım.' der. İslam adaleti sadece Müslümanlar için değildir, bütün insanlık içindir." ifadelerini kullandı.
Ortaç, konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü: "Bir zamanlar bu topraklarda da Allah'ın haram kıldıkları yasaktı. Allah'ın helallerine giden yollar apaçıktı. Ama birileri çıktı ve 'sizi medeni yapacağız' dediler. Maalesef bizi Allah'ın hak ve adaletinden uzaklaştırdılar. Bir dönem Antep'te, Nizip'te Fransızlara karşı bir mücadele verilmemiş miydi? Burada şehitler verilmemiş miydi? İşte o bizi medeni yapacaklar gidip Fransa'nın kanunlarını getirdiler. Bizim inancımıza, örfümüze uygun kanunları kaldırdılar. Fransız'ın, İsviçre'nin, İtalya'nın, Almanya'nın kanunlarını getirdiler. Sözde bizi hak ve adaletle idare edeceklerdi. Ama maalesef o elbise uymadı. İnsan kendi düşmanından elbise alır mı?" diye sordu.
'Müslümanlar olarak yeryüzünde adil olmamız lazım' diyen Ortaç, "Anne ve babalarımıza, eşlerimize, evlatlarımıza, ticaretimizde, işimizde, mahkemelerimizde, sokaklarımızda adil olmamız lazım. Bizler ancak önce kendi nefisimizden başlarsak, elimizin el verdiği kadar adaleti hakim kılarsak işte o zaman özlemle hasretini çektiğimiz günler yakın demektir. İşte o zaman Hz. Peygamberin uğruna mücadele vererek hakim kıldığı İslam'ın hak ve adaleti Allah'ın izniyle bu topraklara hakim olacaktır." şeklinde konuştu.
Program, yapılan dua ile son buldu.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.